N. Vagus: Revizyonlar arasındaki fark
tiplopedi>Drhasan k (1 revizyon) |
k (1 revizyon içe aktarıldı) |
(Fark yok)
|
21.09, 13 Eylül 2018 tarihindeki hâli
Vagus en uzun kranyal sinirdir. Nörolojik teşhisde sinirin en önemli fonksiyonları damak, farenks ve larenks'in hissini ve hareketini sağlamasıdır.
Vagus'un komponentleri:
1. Motor (spesial viseral efferent) lifler nukleus ambiguus'dan çıkarlar ve yumuşak damağın (m. Tensor veli palatini hariç), farenksin (m. Stylofarengeus hariç) ve larenksin bütün kaslarını innerve ederler.
2. Viseral motor (genel viseral efferent) lifler vagus'un dorsal motor nükleusundan çıkarlar ve torasik ve abdominal organlara dağılırlar.
Somatik sensoryel (genel somatik afferent) juguler gangliondaki unipolar hücrelerin lifleri periere aurikuler dal yoluyla eksternal akustik meatus'a rekürren meningeal dal yoluyla posterior fossa'nın durasına dağılırlar. Santral dalları inen traktusta ve trigeminal sinirin nükleusunda sonlanırlar.
1. Viseral sensoryel (genel viseral afferent) Ganglion nodozum'daki unipolar hücrelerin lifleri farenks, larenks, trakea ve özofagusa ve torasik ve abdominal organlara yayılır. Santral lifler nukleus solitarius'da sonlanır.
2. Tad (spesial viseral afferent) lifleri epiglottik bölgeden gelir ve nükleus solitarius'da sonlanır.
Yumuşak damak ve farenks'in motor fonksiyonları
Damağın elevasyonu, hastanın ağzı genişçe açtırılıp “a” dedirtilerek değerlendirilir. Uvula yükselir ve orta hatta durur. Aynı zamanda farenksin kenarından orta hatta doğru perde gibi hareket eden farengeal konstriktör kaslar görülebilir. Unilateral vagal paralizi'de uvula karşı tarafa deviye olur; bilateral vagal paralizi'de damak immobildir ve konuşma sırasında eleve olmaz. Ses nazal karakterdedir ve sıvılar yutulurken burundan regürjite olur ve öksürüğe yol açar. Öğürme refleksi alınmaz.
Larenksin motor fonksiyonları
Larengeal motor zayıflık, boğuk, kısık sesle kendini ortaya koyar. Vokal kord paralizisinin natürünün ve derecesinin saptanmasında larengoskopik muayene gereklidir. Yavaş gelişen rekürren larengeal paralizide başlangıçta ses kısıklığı ve orta dereceli inspiratuar stridor bulunur. Tam paralizi'de vokal kord abdüksiyon ve addüksiyon arasında sabit bir pozisyonda durur (kadavra pozisyonu). Tutulmamış kod konuşma sırasında orta hattı karşıya doğru geçerek parlitik korda uzanır. Bilateral rekürren larengeal sinir paralizisinde vokal kordların abdüksiyon yapamamasına bağlı olarak ciddi respiratuar distres gelişebilir.
Klinik Muayene
Superior larengeal siniri etkileyen lezyonlar, cricothyroid kas paralizisi oluşturarark konuşma ve şarkı söylemede yüksek tonların kaybına yol açarlar. Bunu saptayabilmek için hastaya “iii” dedirtilir. Superior larengeal paralizinin yol açtığı durum çok ciddi bir olay değildir. Hastaların çoğu günlük ihtiyaçları için yeterli sesle konuşabilirler.
Medulla'nın intrensek lezyonları çoğunlukla Horner sendromu, ipsilateral serebellar belirtiler ve ipsilateral yüz yarısında ve kontrlateral kol ve bacakta ağrı ve duyusu kaybı ile beraberdir. Juguler foramen lezyonlarında glossofarengeal ve spinal aksesuar sinir paralizileri vardır. Eğer damak ve farenksin hareket ve duyusu korunmuşsa lezyon farengeal dalların orijininin distalindedir.
Dizartri
Konuşmada artikülasyonda zorluk vardır. Artikülasyon, üst motor merkezlerin kontrol ettiği değişik alt kranyal sinirlerce innerve edilen kasların birlikte oluşturdukları kompleks bir harekettir. Bu yüzden dizartrinin tipi etkilenen nöral elemana bağlı olarak değişir:
1. Labial dizartri: Fasial paralizilerde görülür. Dudak kaslarının güçsüzlüğü ve tonus azlığı nedeniyle “b” ve “p” gibi sesler zor çıkartılır
2. Nazal ses: Damak paralizilerinde, özellikle vagal paraliziye bağlı bilateral damak felcinde belirgindir. “k”, “q” ve “ch” seslerinin çıkartılması zordur.
3. Ses kısıklığı: Vokal kord paralizilerinde görülür.
4. Lingual dizartri: Dilin paralizisinde görülür. “d” ve “t” seslerinin çıkarılması zordur
5. Serebellar dizartri: Eksploziv, disritmik karakterde konuşma ile belirgindir.
6. Pseudobulder paralizide: Konuşma yavaş, spastik ve homurtu şeklindedir.