N. Vagus: Revizyonlar arasındaki fark
tiplopedi>Drhasan k (1 revizyon) |
kDeğişiklik özeti yok |
||
(Bir diğer kullanıcıdan bir ara revizyon gösterilmiyor) | |||
1. satır: | 1. satır: | ||
Vagus en uzun kranyal sinirdir. Nörolojik teşhisde sinirin en önemli fonksiyonları damak, farenks | Vagus en uzun kranyal sinirdir. Nörolojik teşhisde sinirin en önemli fonksiyonları damak, farenks | ||
ve larenks'in hissini ve hareketini sağlamasıdır. | ve larenks'in hissini ve hareketini sağlamasıdır. | ||
Vagus'un komponentleri: | Vagus'un komponentleri: | ||
1. Motor (spesial viseral efferent) lifler nukleus ambiguus'dan çıkarlar ve yumuşak damağın | 1. Motor (spesial viseral efferent) lifler nukleus ambiguus'dan çıkarlar ve yumuşak damağın (m. Tensor veli palatini hariç), farenksin (m. Stylofarengeus hariç) ve larenksin bütün kaslarını innerve ederler. | ||
(m. Tensor veli palatini hariç), farenksin (m. Stylofarengeus hariç) ve larenksin bütün | |||
kaslarını innerve ederler. | |||
2. Viseral motor (genel viseral efferent) lifler vagus'un dorsal motor nükleusundan çıkarlar ve | 2. Viseral motor (genel viseral efferent) lifler vagus'un dorsal motor nükleusundan çıkarlar ve torasik ve abdominal organlara dağılırlar. | ||
torasik ve abdominal organlara dağılırlar. | |||
Somatik sensoryel (genel somatik afferent) juguler gangliondaki unipolar hücrelerin lifleri | Somatik sensoryel (genel somatik afferent) juguler gangliondaki unipolar hücrelerin lifleri periere aurikuler dal yoluyla eksternal akustik meatus'a rekürren meningeal dal yoluyla posterior fossa'nın durasına dağılırlar. Santral dalları inen traktusta ve trigeminal sinirin nükleusunda sonlanırlar. | ||
periere aurikuler dal yoluyla eksternal akustik meatus'a rekürren meningeal dal yoluyla | |||
posterior fossa'nın durasına dağılırlar. Santral dalları inen traktusta ve trigeminal sinirin | |||
nükleusunda sonlanırlar. | |||
1. Viseral sensoryel (genel viseral afferent) Ganglion nodozum'daki unipolar hücrelerin | 1. Viseral sensoryel (genel viseral afferent) Ganglion nodozum'daki unipolar hücrelerin lifleri farenks, larenks, trakea ve özofagusa ve torasik ve abdominal organlara yayılır. Santral lifler nukleus solitarius'da sonlanır. | ||
lifleri farenks, larenks, trakea ve özofagusa ve torasik ve abdominal organlara yayılır. | |||
Santral lifler nukleus solitarius'da sonlanır. | |||
2. Tad (spesial viseral afferent) lifleri epiglottik bölgeden gelir ve nükleus solitarius'da | 2. Tad (spesial viseral afferent) lifleri epiglottik bölgeden gelir ve nükleus solitarius'da sonlanır. | ||
sonlanır. | |||
''Yumuşak damak ve farenks'in motor fonksiyonları'' | ''Yumuşak damak ve farenks'in motor fonksiyonları'' | ||
Damağın elevasyonu, hastanın ağzı genişçe açtırılıp “a” dedirtilerek değerlendirilir. Uvula yükselir | Damağın elevasyonu, hastanın ağzı genişçe açtırılıp “a” dedirtilerek değerlendirilir. Uvula yükselir ve orta hatta durur. Aynı zamanda farenksin kenarından orta hatta doğru perde gibi hareket eden farengeal konstriktör kaslar görülebilir. Unilateral vagal paralizi'de uvula karşı tarafa deviye olur; bilateral vagal paralizi'de damak immobildir ve konuşma sırasında eleve olmaz. Ses nazal karakterdedir ve sıvılar yutulurken burundan regürjite olur ve öksürüğe yol açar. Öğürme refleksi alınmaz. | ||
ve orta hatta durur. Aynı zamanda farenksin kenarından orta hatta doğru perde gibi hareket eden | |||
farengeal konstriktör kaslar görülebilir. Unilateral vagal paralizi'de uvula karşı tarafa deviye olur; | |||
bilateral vagal paralizi'de damak immobildir ve konuşma sırasında eleve olmaz. Ses nazal | |||
karakterdedir ve sıvılar yutulurken burundan regürjite olur ve öksürüğe yol açar. Öğürme refleksi | |||
alınmaz. | |||
''Larenksin motor fonksiyonları'' | ''Larenksin motor fonksiyonları'' | ||
Larengeal motor zayıflık, boğuk, kısık sesle kendini ortaya koyar. Vokal kord paralizisinin | Larengeal motor zayıflık, boğuk, kısık sesle kendini ortaya koyar. Vokal kord paralizisinin natürünün ve derecesinin saptanmasında larengoskopik muayene gereklidir. Yavaş gelişen rekürren larengeal paralizide başlangıçta ses kısıklığı ve orta dereceli inspiratuar stridor bulunur. Tam paralizi'de vokal kord abdüksiyon ve addüksiyon arasında sabit bir pozisyonda durur (kadavra pozisyonu). Tutulmamış kod konuşma sırasında orta hattı karşıya doğru geçerek parlitik korda uzanır. Bilateral rekürren larengeal sinir paralizisinde vokal kordların abdüksiyon yapamamasına bağlı olarak ciddi respiratuar distres gelişebilir. | ||
natürünün ve derecesinin saptanmasında larengoskopik muayene gereklidir. Yavaş gelişen | |||
rekürren larengeal paralizide başlangıçta ses kısıklığı ve orta dereceli inspiratuar stridor bulunur. | |||
Tam paralizi'de vokal kord abdüksiyon ve addüksiyon arasında sabit bir pozisyonda durur (kadavra | |||
pozisyonu). Tutulmamış kod konuşma sırasında orta hattı karşıya doğru geçerek parlitik korda | |||
uzanır. Bilateral rekürren larengeal sinir paralizisinde vokal kordların abdüksiyon yapamamasına | |||
bağlı olarak ciddi respiratuar distres gelişebilir. | |||
==Klinik Muayene== | == Klinik Muayene == | ||
Superior larengeal siniri etkileyen lezyonlar, cricothyroid kas paralizisi oluşturarark konuşma | Superior larengeal siniri etkileyen lezyonlar, cricothyroid kas paralizisi oluşturarark konuşma ve şarkı söylemede yüksek tonların kaybına yol açarlar. Bunu saptayabilmek için hastaya “iii” dedirtilir. Superior larengeal paralizinin yol açtığı durum çok ciddi bir olay değildir. Hastaların çoğu günlük ihtiyaçları için yeterli sesle konuşabilirler. | ||
ve şarkı söylemede yüksek tonların kaybına yol açarlar. Bunu saptayabilmek için hastaya “iii” | |||
dedirtilir. Superior larengeal paralizinin yol açtığı durum çok ciddi bir olay değildir. Hastaların | |||
çoğu günlük ihtiyaçları için yeterli sesle konuşabilirler. | |||
Medulla'nın intrensek lezyonları çoğunlukla Horner sendromu, ipsilateral serebellar belirtiler ve | Medulla'nın intrensek lezyonları çoğunlukla Horner sendromu, ipsilateral serebellar belirtiler ve ipsilateral yüz yarısında ve kontrlateral kol ve bacakta ağrı ve duyusu kaybı ile beraberdir. Juguler foramen lezyonlarında glossofarengeal ve spinal aksesuar sinir paralizileri vardır. Eğer damak ve farenksin hareket ve duyusu korunmuşsa lezyon farengeal dalların orijininin distalindedir. | ||
ipsilateral yüz yarısında ve kontrlateral kol ve bacakta ağrı ve duyusu kaybı ile beraberdir. Juguler | |||
foramen lezyonlarında glossofarengeal ve spinal aksesuar sinir paralizileri vardır. Eğer damak ve | |||
farenksin hareket ve duyusu korunmuşsa lezyon farengeal dalların orijininin distalindedir. | |||
==Dizartri== | == Dizartri == | ||
Konuşmada artikülasyonda zorluk vardır. Artikülasyon, üst motor merkezlerin kontrol ettiği | Konuşmada artikülasyonda zorluk vardır. Artikülasyon, üst motor merkezlerin kontrol ettiği değişik alt kranyal sinirlerce innerve edilen kasların birlikte oluşturdukları kompleks bir harekettir. Bu yüzden dizartrinin tipi etkilenen nöral elemana bağlı olarak değişir: | ||
değişik alt kranyal sinirlerce innerve edilen kasların birlikte oluşturdukları kompleks bir | |||
harekettir. Bu yüzden dizartrinin tipi etkilenen nöral elemana bağlı olarak değişir: | |||
1. Labial dizartri: Fasial paralizilerde görülür. Dudak kaslarının güçsüzlüğü ve tonus azlığı | 1. Labial dizartri: Fasial paralizilerde görülür. Dudak kaslarının güçsüzlüğü ve tonus azlığı nedeniyle “b” ve “p” gibi sesler zor çıkartılır | ||
nedeniyle “b” ve “p” gibi sesler zor çıkartılır | |||
2. Nazal ses: Damak paralizilerinde, özellikle vagal paraliziye bağlı bilateral damak felcinde | 2. Nazal ses: Damak paralizilerinde, özellikle vagal paraliziye bağlı bilateral damak felcinde belirgindir. “k”, “q” ve “ch” seslerinin çıkartılması zordur. | ||
belirgindir. “k”, “q” ve “ch” seslerinin çıkartılması zordur. | |||
3. Ses kısıklığı: Vokal kord paralizilerinde görülür. | 3. Ses kısıklığı: Vokal kord paralizilerinde görülür. | ||
73. satır: | 45. satır: | ||
6. Pseudobulder paralizide: Konuşma yavaş, spastik ve homurtu şeklindedir. | 6. Pseudobulder paralizide: Konuşma yavaş, spastik ve homurtu şeklindedir. | ||
[[ | |||
[[Category:N. Vagus (X. Kranial Sinir)]] | |||
[[Kategori:Kranial_Sinirler]] |
22.00, 19 Kasım 2018 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Vagus en uzun kranyal sinirdir. Nörolojik teşhisde sinirin en önemli fonksiyonları damak, farenks
ve larenks'in hissini ve hareketini sağlamasıdır.
Vagus'un komponentleri:
1. Motor (spesial viseral efferent) lifler nukleus ambiguus'dan çıkarlar ve yumuşak damağın (m. Tensor veli palatini hariç), farenksin (m. Stylofarengeus hariç) ve larenksin bütün kaslarını innerve ederler.
2. Viseral motor (genel viseral efferent) lifler vagus'un dorsal motor nükleusundan çıkarlar ve torasik ve abdominal organlara dağılırlar.
Somatik sensoryel (genel somatik afferent) juguler gangliondaki unipolar hücrelerin lifleri periere aurikuler dal yoluyla eksternal akustik meatus'a rekürren meningeal dal yoluyla posterior fossa'nın durasına dağılırlar. Santral dalları inen traktusta ve trigeminal sinirin nükleusunda sonlanırlar.
1. Viseral sensoryel (genel viseral afferent) Ganglion nodozum'daki unipolar hücrelerin lifleri farenks, larenks, trakea ve özofagusa ve torasik ve abdominal organlara yayılır. Santral lifler nukleus solitarius'da sonlanır.
2. Tad (spesial viseral afferent) lifleri epiglottik bölgeden gelir ve nükleus solitarius'da sonlanır.
Yumuşak damak ve farenks'in motor fonksiyonları
Damağın elevasyonu, hastanın ağzı genişçe açtırılıp “a” dedirtilerek değerlendirilir. Uvula yükselir ve orta hatta durur. Aynı zamanda farenksin kenarından orta hatta doğru perde gibi hareket eden farengeal konstriktör kaslar görülebilir. Unilateral vagal paralizi'de uvula karşı tarafa deviye olur; bilateral vagal paralizi'de damak immobildir ve konuşma sırasında eleve olmaz. Ses nazal karakterdedir ve sıvılar yutulurken burundan regürjite olur ve öksürüğe yol açar. Öğürme refleksi alınmaz.
Larenksin motor fonksiyonları
Larengeal motor zayıflık, boğuk, kısık sesle kendini ortaya koyar. Vokal kord paralizisinin natürünün ve derecesinin saptanmasında larengoskopik muayene gereklidir. Yavaş gelişen rekürren larengeal paralizide başlangıçta ses kısıklığı ve orta dereceli inspiratuar stridor bulunur. Tam paralizi'de vokal kord abdüksiyon ve addüksiyon arasında sabit bir pozisyonda durur (kadavra pozisyonu). Tutulmamış kod konuşma sırasında orta hattı karşıya doğru geçerek parlitik korda uzanır. Bilateral rekürren larengeal sinir paralizisinde vokal kordların abdüksiyon yapamamasına bağlı olarak ciddi respiratuar distres gelişebilir.
Klinik Muayene[düzenle | kaynağı değiştir]
Superior larengeal siniri etkileyen lezyonlar, cricothyroid kas paralizisi oluşturarark konuşma ve şarkı söylemede yüksek tonların kaybına yol açarlar. Bunu saptayabilmek için hastaya “iii” dedirtilir. Superior larengeal paralizinin yol açtığı durum çok ciddi bir olay değildir. Hastaların çoğu günlük ihtiyaçları için yeterli sesle konuşabilirler.
Medulla'nın intrensek lezyonları çoğunlukla Horner sendromu, ipsilateral serebellar belirtiler ve ipsilateral yüz yarısında ve kontrlateral kol ve bacakta ağrı ve duyusu kaybı ile beraberdir. Juguler foramen lezyonlarında glossofarengeal ve spinal aksesuar sinir paralizileri vardır. Eğer damak ve farenksin hareket ve duyusu korunmuşsa lezyon farengeal dalların orijininin distalindedir.
Dizartri[düzenle | kaynağı değiştir]
Konuşmada artikülasyonda zorluk vardır. Artikülasyon, üst motor merkezlerin kontrol ettiği değişik alt kranyal sinirlerce innerve edilen kasların birlikte oluşturdukları kompleks bir harekettir. Bu yüzden dizartrinin tipi etkilenen nöral elemana bağlı olarak değişir:
1. Labial dizartri: Fasial paralizilerde görülür. Dudak kaslarının güçsüzlüğü ve tonus azlığı nedeniyle “b” ve “p” gibi sesler zor çıkartılır
2. Nazal ses: Damak paralizilerinde, özellikle vagal paraliziye bağlı bilateral damak felcinde belirgindir. “k”, “q” ve “ch” seslerinin çıkartılması zordur.
3. Ses kısıklığı: Vokal kord paralizilerinde görülür.
4. Lingual dizartri: Dilin paralizisinde görülür. “d” ve “t” seslerinin çıkarılması zordur
5. Serebellar dizartri: Eksploziv, disritmik karakterde konuşma ile belirgindir.
6. Pseudobulder paralizide: Konuşma yavaş, spastik ve homurtu şeklindedir.