Wilson hastalığı

TIPlopedi sitesinden
21.10, 13 Eylül 2018 tarihinde Drhasan (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 3961 numaralı sürüm (1 revizyon içe aktarıldı)
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Giriş

Wilson hastalığı (WH) bakır metabolizma bozukluğuna bağlı olarak gelişen otozomal resesif geçişli bir hastalıktır. Etkilenen kişilerde karaciğer ve beyin başta olmak üzere pek çok organ bakır birikiminden etkilenebilir. Wilson hastalığı eğer tedavi edilmezse ölümcül seyirlidir. Wilson hastalığı ilk olarak 1912’de Amerikalı nörolog Samuel Alexander Kinnier Wilson tarafından tanımlanmıştır. Wilson, Londra'da bulunan The National Hospital Queen Square Hastanesi’nde yaptığı tezde bu hastalığı detaylı bir şekilde tarif etmiş ve progresif lentiküler dejenerasyon olarak adlandırmıştır. Kayser, Wilson’un hastalığı tanımlamasından 10 yıl önce, pigmente korneal halkaları tariflemiştir. Kayser’in bu tarifi ilk olarak bir Wilson hastasında yaptığı düşünülmektedir. Wilson hastalığı hastalarının beyin ve karaciğerlerinde aşırı bakır biriktiği 1929 ve 1930 yıllarında tespit edilmiş ve 1952 yılında serum seruloplazminin WH hastalarında düşük olduğu gösterilmiştir. Hastalığın genetik etyolojili olabileceğine ilk olarak 1921 yılında Hall tarafından dikkat çekilerek otozomal resesif geçişli olabileceği bildirmiş, 1960 yılında bu bilgi Bearn tarafından da doğrulanmıştır. 1993 yılında hastalığın nedeni olan gen ATP7B klonlanmıştır. Wilson hastalığı 1951 yılına kadar ilerleyici ve ölümcül seyreden bir hastalıktı. Cumings arsenik zehirlenmesinde kullanılan British antilewisite (BAL) veya Dimerkaprol’ün şelasyon tedavisi olarak WH hastalarında da kullanılabileceğini önermiştir. 1951 yılında Cumings, Denny-Brown ve Porter intramüsküler Dimerkaprol’ün WH tedavisindeki yararını bildirilmişlerdir. İlk olarak intramüsküler Dimerkaprol şelatör ajan olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yan etkileri oldukça fazla olan Dimerkaprol’ün yerine John Walshe 1956 yılında Penisilamin’in klinik yararının olduğunu bildirmesi bu hastalıkta devrim yaratmıştır. 1969 yılında Walshe, Penisilamin’e dirençli veya tolere edemeyen vakalarda alternatif olarak Trientin’i kullanmaya başlamıştır. Bu iki ilaç hala WH’da kullanılan ana şelatör tedavilerdir. Schouwink ve Hoogenrand 1960’lı yılların başında WH için çinko kullanımını önermiştir. Walshe 1986 yılında Amonyum tetrathiomolibdat’ın tedavide kullanabileceğini bildirilmiştir. Amonyum tetrathiomolibdat bakır zehirlenmesi için veterinerler tarafından sık kullanılan bir şelatördür. Halen nörolojik WH olan hastalar için kullanımı araştırılmaktadır.


Dahiliye kategorisinden sayfalar
Nöroloji kategorisinden sayfalar