Hellp Sendromu Tanı
HELLP sendromu, gebelerin %70’inde son trimestirde ve geri kalanında doğum sonrası ortaya çıkmaktadır. Hastaların çoğunda başlangıç şikâyetleri halsizlik, bulantı, kusma ve sağ üst kadran ağrısıdır. Doğum öncesi dönemde gelişen vakalarda, doğumdan 48 saat sonra hemoliz kaybolur ve trombosit sayısı 100.000/mm3 üstüne çıkar. Ancak trombositopeni yaklaşık iki hafta kadar sürebilir. Trombosit sayısı 50.000/mm3 altında ise, anne morbiditesi artar. Ancak trombosit sayısının kısa süre içinde hızla azalması rejyonal anestezi uygulamaları için risk oluşturmaktadır. Sağ üst kadran ağrısı, omuz ağrısı olan HELLP sendromu hastalarında hipotansiyon da gelişmişse mutlaka karaciğer incelenmelidir. Karaciğer hematomlarının %75’i sağ lobta görülür ve kapsül rüptürleri şiddetli kanamalara sebep olabilir. Tomografide karaciğerde patoloji saptanan hastaların %77’sinde trombosit sayısı 20.000/mm3 altındadır.
HELLP sendromunun erken döneminde, hemoliz, karaciğer fonksiyon testlerinde değişiklik ve böbrek fonksiyonlarında bozulma tespit edilebilir. Hemoliz, serumda laktik dehidrogenaz (LDH) düzeyinde artış (600 UI/L >) ve serum haptoglobin seviyesinde azalma ile tanınır. Bu belirteçler, indirek bilüribin artışı ve hemoglobin düzeyinde azalma olmadan, HELLP sendromunun tanısına yardımcı olurlar. Keza, glutatyon S transferaz π ve glutatyon S transferaz α gibi belirteçler, karaciğer hasarını ve hemolizin erken fark edilmesinde faydalıdırlar . PT ve aPTT erken dönemde normaldir. Ancak platelet agregasyonu ve sekonder fibrinolizis sonucu fibrin yıkım ürünleri, D-dimer ve trombinantitrombin kompleksleri artar. Antitrombin III < %79, D-dimer > 4 μg/ml ve trombin- antitrombin kompleksleri >26 mg/ml ise doğum eylemi gerçekleştirilmelidir.
Trombositopeni koagülasyon değişikliğinin erken ve major belirtisidir. Trombosit sayısı 50,000/mm3 altına düştüğü vakit, DIC tablosu ortaya çıkar ve kötü prognozu gösterir. Anne trombosit sayısı doğum sonrası hemen düşerken, üçüncü günden itibaren artmaya başlar ve altıncı günde >100,000/mm3’e ulaşır. Doğum sonrası 96. saatte platelet düzeyi hala düşük ise, multiorgan yetmezliği gibi ciddi bir hastalık var demektir.
Akut karaciğer yetmezliği nadir görülmekle beraber, sinüzoidlerde mikroanjiopatiye bağlı tıkanma sonucu hepatosit nekrozu ortaya çıkar. Böylelikle, aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT) düzeyleri artar. Vakaların %30’unda gama glutamil transferaz (GGT), alkalin fosfataz (ALP) ve bilüribinlerde orta düzeyde artış görülebilir.
Preeklempside, hyaluronik asit düzeyindeki artış HELLP sendromu için güvenilir bir belirteçtir. Ayrıca preeklmepside, fibronektin düzeyindeki bir artış damarsal bir tutulumu gösterir. İkinci trimestirde, yüksek alfa fetoprotein (AFP) ve human korionik gonadotropin (hCG) değerleri, HELLP sendromu riskini 47 kat arttırır.
Karaciğerde subkapsüler veya parankim içi hematom ve karaciğer rüptürü olan hamileler için, iyonize radyasyon vermeyen ultrasonografi (USG) ve Magnetik rezonans (MR) tercih edilir. Tomografi ise, doğum sonrası dönemde kullanılır. Transabdominal USG, intrahepatik hematomları hipoekojenik yapılar olarak gösterir. Tomografi ve MR, hemoperitonyumu, intrahepatik hematomu, kapsül rüptür yeri ile ilgili olarak normal parankim ile hematomlu sahanın arasındaki düzensiz yüzeyi gösterir. Hepatik anjiografi, invaziv bir girişimdir ve kanama yerini gösterir ve gerektiğinde arteriyel embolizasyon için kullanılabilir.
Sınıflama
HELLP sendromu için genellikle 2 sınıflama kullanılır;
a. Tennessee sınıflaması: Bu sınıflamada dikkate alınan kriterler; AST>70 UI/L, LDH >600 UI/L, trombosit sayısı <100,000/ mm3. Bu sınışamaya göre tam (Tüm kriterler pozitiftir) ve kısmi (Bir veya iki kriter pozitiftir) formları vardır.
b. Mississippi sınıflaması: Trombosit sayısına göre yapılır. Trombosit sayısı, grup 1’de 50,000/mm3 altında, grup 2’de 50,000-100,000/mm3 arasında ve grup 3’de 100,000- 150,000/mm3 arasındadır.