Propofol sistemler üzerine etkileri

TIPlopedi sitesinden
11.44, 15 Ocak 2019 tarihinde TheMan (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 4605 numaralı sürüm (" == Kardiovasküler sistem etkileri == Propofolün kardiovasküler sistemde en belirgin etkisi anestezi indüksiyonu sırasında arteriyel kan basıncın..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki sürüm | Güncel sürüm (fark) | Sonraki sürüm → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Kardiovasküler sistem etkileri[düzenle | kaynağı değiştir]

Propofolün kardiovasküler sistemde en belirgin etkisi anestezi indüksiyonu sırasında arteriyel kan basıncında yaptığı düşmedir.  Doza ve indüksiyon hızına bağlı olarak kardiyovasküler sistemi deprese ederek sistemik vaküler direnci azaltarak  sistolik, diastolik ve ortalama arter basınclarında %30’a kadar varan  düşüşlere neden olur.  Sistemik rezistans üzerindeki etkisinin  muhtemelen bir venöz dilatasyon etkisine bağlı  olduğu öne sürülmüştür.

Propofol indüksiyonu hem hipnotik hem de direkt etkiye bağlı olarak katekolamin salınımını azaltarak, sempatik tonusu azaltır. Buna bağlı olarak arter basıncında düşme görülebilir. 

Propofol atım hacmini, kardiyak indeksi ve sistemik vasküler direnci azaltarak, sol kalbin iş yükünü azaltır. Negatif inotropik etkisi vardır. Nadirde olsa , preloaddaki ani düşme vagal yolu uyararak refleks bradikardiye yol açabilir. Kalp yetmezliği ve hipovolemisi olan hastalarda dikkat edilmelidir.
Propofole bağlı olarak gelişen hemodinamik değişiklikler yaşlı ve kardiyovasküler performansı düşük olanlarda, özellikle sol ventrikül fonksiyonu bozulmuş hastalarda daha belirgindir. Ayrıca propofolun veriliş hızı ve dozu, hastanın postürü ve hidrasyon durumu
da hemodinamide önemli rol oynar.

Propofol, özellikle normokarbi veya hipokarbi durumlarında hipotansiyona normal arteriyel barorefleks cevabı belirgin olarak bozar. 
Kardiyovasküler fonksiyon anestezi idamesinde genellikle normale döner. Kalp hızı, ortalama arteriyal basınç ve sistemik vasküler direnç düşebilir ancak kardiyak indeks ve sol ventriküler fonksiyon çok az etkilenir .

Solunum sistemine etkileri[düzenle | kaynağı değiştir]

Güçlü bir solunum depresanıdır. İndüksiyon dozunda verilişinden sonra ortaya çıkan apnenin sıklığı ve süresi, doza, veriliş hızına ve eş zamanlı kullanılan ilaçlara bağlıdır. İndüksiyon dozundan daha düşük olan sedasyon dozlarında kullanıldığında bile solunum merkezinin karbondioksite olan duyarlılığını deprese  edebilir, bu nedenle sadece iyi eğitimli personel tarafından gerekli hazırlıklar yapılarak kullanılmalıdır. Apne öncesinde belirgin tidal volüm azalması ve takipne görülmesi olağandır. Propofol tidal volüm ve FRC ( fonksiyonel rezidüel kapasite) yi azaltır. EtCO2 'i arttır. 

Üst solunum yolu reflekslerini tiyopentale oranla daha iyi inhibe ederek, kas paralizisi olmadan entübasyona ve laringeal maske kullanımına yardımcı olur.

Propofol bir miktar histamin salınımına yol açabilirse de  barbituratlar ve etomidata kıyasla wheezing e yol açma sıklığı çok daha düşüktür bu nedenle astıma sahip olan hastalarda kontrendike değildir. Propofol, kronik obstrüktif akciğer hastalığı olanlarda
bronkodilatasyonu indükler.  Hipoksik pulmoner vazokonstrüksiyonu inhibe etmez.

Santral sinir sistemi etkileri[düzenle | kaynağı değiştir]

Serebral kan akımını, intrakraniyal basıncı ve serebral oksijen gereksinimini , serebral perfüzyon basıncını azaltmakta ve basınç 60-70 mmHg seviyesinde kalmaktadır. Bu nedenle nörocerrahi ve kafa travmalı hastalarda tercih edilir. Fokal iskemi açısından propofol ve tiyopentalin sağladığı serebral koruma benzer düzeylerdedir. Santral sinir sisteminde doza bağımlı depresyon yapar. Doz arttırıldıkça sedasyonu hipnoz izler . EEG (elektroensefalografi) aktivitesi deprese olur . Serebral otoregülasyon anestezi süresince korunur.  Propofol, diğer antiepileptik ilaçlara dirençli status epilepticusun sonlandırılmasında etkilidir.

Propofol normal ventilasyonda (normokapni) serebral kan akımını % 51 oranında azaltır, serebral vasküler dirençte % 55 artma yapar ve sonuçta serebral oksijen tüketiminde % 36 azalma olur, kafa içi basıncında azalma oluşturur

İndüksiyon sırasında intraoküler basınç azalır, antiemetik ve antipruritik etkiye sahiptir. Subkortikal glisin antagonizmasını inhibe etmesiyle eksitasyonlar( kas seğirmesi, opistotonus, hıçkırık gibi) oluşturabilir.

Postoperatif nadiren ajitasyon ve huzursuzluk görülebilir. . Subhipnotik dozdaki propofol sedasyon ve amnezi sağlar. 

Diğer etkiler[düzenle | kaynağı değiştir]

  • Karaciğer ve  böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekmez.
  • Gastrointestinal motiliteyi etiklemez.
  • Plasentayı geçer ve neonatal depresyona neden olabilir bu nedenle çok gerekmedikçe hamilelerde kullanılmaz.
  • Nöromuskoler blokörlerin etkisini potansiyelize etmez. Malign hipertermiye yol açmaz.
  • Tek doz yapılan veya infüzyon halinde verilen propofol kortikosteroid sentezini ve ACTH (Adrenokortikotropik hormon)’un normal koşullarda salınımını etkilemez.
  • Antioksidan, antiinflamatuar, bronkodilatatör, antiemetik ve antipruritik etkileri mevcuttur.