N. glossofarengeus
Glossofarengeal ve vagus anatomik, fonksiyon ve klinik olarak çok yakın bağlantılıdır. Aynı sıklıkla
her iki siniri beraber etkiler. 9. sinir medulla oblangata'dan çıkar ve 10. ve 11. sinirle birlikte kafatasını juguler foramenden terkeder.
9. sinirin komponentleri:
1. Motor (genel viseral efferent) lifler nukleus ambiguss'un rostral kısmından çıkarlar. Bu lifler farenkste tek bir kası stylofarengeusu innerve ederler.
2. Viseral sensoryel (genel viseral afferent) Bu fonksiyonu juguler gangliondaki unipolar hücreler yerine getirir. Santral olarak bu lifler traktus solitarius ve nükleusunda sonlanırlar. Dilin 1/3 posterior kısmının, farenksin, damağın, boğazın, odituar kanalın, timpanik kavitenin taktil, termal ve ağrı duyusunu taşır. Kalb hızı ve tansiyonun refleks kontrolüyle ilgili karotid sinüs ve karotid cismindeki spesial reseptörlerle bağlantısı vardır (karotid sinüs siniriyle).
3. Tad (spesiyal viseral afferent) dilin 1/3 posterior kısmından gelen lifler gustatuar nükleusda sonlanırlar.
4. Genel somatik sensoryel lifler eksternal akustik meatusdan gelir. Primer sensoryel nöronlar juguler ganglionda bulunurlar. Santral olarak inin traktusda ve trigeminal sinirin nükleusunda sonlanırlar.
5. parasempatik veya sekromotor (genel viseral efferent) lifler inferior salivatuar nükleusdan çıkarlar ve timpanik sinir, timpanik pleksus ve superfisial petrosal sinir yoluyla otik gangliona giderler. Bu gangliondan çıkan postganglionik lifler aurikulotemporal sinir yoluyla parotis bezinde sonlanırlar.
Öğürme refleksine bakılırken dile basılır ve damak, boğaz veya orofarengeal duvara dokunulur. Damağın elevasyonu, dilin retraksiyonu ve farenkste kontraksiyon oluşur. Bazı hassas kişilerde öğürme veya kusma görülebilir. Öğürme refleksinin duyarlılığı dişiden kişiye değişebilir. Histeriklerde alınmayabilir. Refleks arkının afferentini 9. sinir, efferentini 10.sinir meydana getirir.
Glossofarengeal nöraljide glossofarengeusun unilateral kesilmesinde farenks paralizisine ait belirtiler veya öğürme refleksinin zayıflaması genellikle görülmez. Bu da farenksin motor fonksiyonunda stylofarengeus'un çok küçük bir rol oynadığını gösterir. Glossofarengeusun kesilmesinden sonra farenks duyusunun normal olması ve intakt öğürme refleksi, orofarenksin sensoryel innervasyonunun önemli bir kısmının vagus'dan olduğunu ve intrakt vagus sinirinin varlığında glossofarengeal sinirden vazgeçilebileceğini düşündürtmektedir. Dilin 1/3 posterior kısmının tad duyusunun muayenesi güçtür ve klinik muayenede nadiren yapılmaktadır.
9. sinir tutulumunda ortaya çıkan semptomlar:
- Öğürme refleksi kaybı
- Hafif disfaji
- Dilin 1/3 posteriorunda tad kaybı
- Uvulanın sağlam tarafa deviasyonu
- Farenks, boğaz, tonsiller ve dilin arkasında duyu kaybı
- “aa” derken oluşan posterior farengeal duvarın konstriksiyonun olmaması
- Orta kulak lezyonlarında timpanik pleksus tutulumuna bağlı salivasyonda artış
- Santral enflamatuar ve vasküler lezyonlarda nadiren uvulanın nistagmusu gözlenebilir
- Karotid sinüs refleks hasarına bağlı taşikardi