"Pilonoidal sinus hastalığı" sayfasını değiştirmektesiniz

Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Uyarı: Giriş yapmadınız. Herhangi bir değişiklik yapmanız durumunda IP adresiniz herkese görünecektir. Eğer giriş yaparsanız veya bir hesap oluşturursanız, edineceğiniz çeşitli yararların yanı sıra yaptığınız değişiklikler de kullanıcı adınıza atfedilecektir.

Bu düzenleme geri alınabilir. Lütfen yapmak istediğiniz bu olduğunu doğrulamak için aşağıdaki karşılaştırmayı kontrol edin ve ardından düzenlemeyi geri almayı bitirmek için değişiklikleri aşağıda yayımlayın.

Güncel sürüm Sizin metniniz
1. satır: 1. satır:


[[Pilonidal|Pilonidal]] sinus, halk arasında kıl dönmesi olarak bilinen sıklıkla intergluteal bölgede ortaya çıkan ve hastaya çok ağrı veren bir rahatsızlıktır. Hastalık genel olarak [[Sakrokoksigeal|sakrokoksigeal]] bölgede gelişmesinin yanısıra berberlerde, koyun veya köpek traşı yapanlarda parmak aralarında, umblikusta. göğüs duvarında, anal kanalda, kulakta, kafa derisinde görülebilmektedir. Çocuklarda nadiren görülen doğumsal [[sakrokoksigeal]] sinüs hastalığında, sinüs içinde kıl bulunmaz ve sinüs çeperi, küboid epitelle döşelidir. Bu nedenle, doğumsal sakrokoksigeal sinüsler, [[pilonidal]] sinüs hastalığı olarak kabul edilmezler.  Hastalık edinseldir  ve hastalığın gelişimindeki kıl köklerinin dönmesinde üç faktör tanımlamıştır:
[[Pilonidal]] sinus, halk arasında kıl dönmesi olarak bilinen sıklıkla intergluteal bölgede ortaya çıkan ve hastaya çok ağrı veren bir rahatsızlıktır. Hastalık genel olarak [[sakrokoksigeal]] bölgede gelişmesinin yanısıra berberlerde, koyun veya köpek traşı yapanlarda parmak aralarında, umblikusta. göğüs duvarında, anal kanalda, kulakta, kafa derisinde görülebilmektedir. Çocuklarda nadiren görülen doğumsal sakrokoksigeal sinüs hastalığında, sinüs içinde kıl bulunmaz ve sinüs çeperi, küboid epitelle döşelidir. Bu nedenle, doğumsal sakrokoksigeal sinüsler, pilonidal sinüs hastalığı olarak kabul edilmezler.  Hastalık edinseldir  ve hastalığın gelişimindeki kıl köklerinin dönmesinde üç faktör tanımlamıştır:


*Bölgede kıl olması.  
*Bölgede kıl olması.  
12. satır: 12. satır:
Pilonidal sinüs hastalığı, kronik enflamatuar bir süreç olup, sakrokoksigeal eklem ile koksiks ucu arasında, orta hatta yerleşmiş sinüsler ile karakterizedir. Pilonidal sinüsün bazı komponentleri mevcuttur. Deriye açılan sinüs ağzından başlayıp, subkutan dokuda kranial yönde ilerleyen 2–5 cm’lik kanala, primer kanal denir. Primer kanalın derin kısımlarını sinüs ağzına birleştiren, çoğunlukla posteriorda yerleşen kanallara ise, sekonder kanallar denir.
Pilonidal sinüs hastalığı, kronik enflamatuar bir süreç olup, sakrokoksigeal eklem ile koksiks ucu arasında, orta hatta yerleşmiş sinüsler ile karakterizedir. Pilonidal sinüsün bazı komponentleri mevcuttur. Deriye açılan sinüs ağzından başlayıp, subkutan dokuda kranial yönde ilerleyen 2–5 cm’lik kanala, primer kanal denir. Primer kanalın derin kısımlarını sinüs ağzına birleştiren, çoğunlukla posteriorda yerleşen kanallara ise, sekonder kanallar denir.


Pilonidal sinüs hastalığının en sık bulgusu, anüsün 3–5 cm. yukarısında ve sakrokoksigeal alanda bir ya da birden fazla sinüs ağzı varlığıdır . Bu sinüsün içinde hemen daima serbest kıl, debris ve granulasyon dokusu bulunur. Sinüsün iç duvarı, genellikle granülasyon dokusu, bazen de squamöz epitelle döşelidir. Sinüs ağzı ve traktında, epitel hücreleri daha sıktır . Sinüs duvarında ter bezi, yağ bezi, kıl folikülü ve [[Erektör|erektör]] adale lifleri bulunmaz. Sıklıkla yabancı cisim, dev hücreler, [[Polimorf|polimorf]] nüveli lökositler ve lenfositler bulunur.
Pilonidal sinüs hastalığının en sık bulgusu, anüsün 3–5 cm. yukarısında ve sakrokoksigeal alanda bir ya da birden fazla sinüs ağzı varlığıdır . Bu sinüsün içinde hemen daima serbest kıl, debris ve granulasyon dokusu bulunur. Sinüsün iç duvarı, genellikle granülasyon dokusu, bazen de squamöz epitelle döşelidir. Sinüs ağzı ve traktında, epitel hücreleri daha sıktır . Sinüs duvarında ter bezi, yağ bezi, kıl folikülü ve [[erektör]] adale lifleri bulunmaz. Sıklıkla yabancı cisim, dev hücreler, [[polimorf]] nüveli lökositler ve lenfositler bulunur.


Uzun süre tedavisiz kalan vakalarda çok nadiren malignensi gelişebilir. Malignensi gelişen olgularda, squamöz hücreli karsinom gelişmesi daha sıktır.
Uzun süre tedavisiz kalan vakalarda çok nadiren malignensi gelişebilir. Malignensi gelişen olgularda, squamöz hücreli karsinom gelişmesi daha sıktır.
18. satır: 18. satır:
== Klinik ==
== Klinik ==


Lezyon enfekte olana kadar asemptomatiktir. Hastalık bazen yalnız bir sinüs olarak semptom vermeden, fark edilmeksizin yıllar boyu kalırken bazen [[Akut|akut]] abse ile kendini gösterir. Hastaların büyük kısmı bunu basit bir “sivilce” sanır.  Klinik olarak rahatsızlık hissi, gerilme , ağrı, şişlik hissi, ve sıklıkla [[Mukoid|mukoid]] akıntı mevcuttur.  Bu abselerin çoğunluğu kendi kendine düzelirken bir kısmı hastayı hekime yönlendirecek kadar belirgin olabilir.  Çoğu pilonidal abse eğer  ilk drenajda içerdeki birikmiş kıllar temizlenmezse tekrarlama eğilimindedir.  Bir kısım PS’ler ise [[akut]] abse oluşumu dönemini daha silik atlatarak kronik akıntı ile kendini gösterir.  Bu hastalarda kaçınılmaz olarak daha kompleks sinüs ve fistül traktları ile karşılaşılır. 
Lezyon enfekte olana kadar asemptomatiktir. Hastalık bazen yalnız bir sinüs olarak semptom vermeden, fark edilmeksizin yıllar boyu kalırken bazen [[akut]] abse ile kendini gösterir. Hastaların büyük kısmı bunu basit bir “sivilce” sanır.  Klinik olarak rahatsızlık hissi, gerilme , ağrı, şişlik hissi, ve sıklıkla [[mukoid]] akıntı mevcuttur.  Bu abselerin çoğunluğu kendi kendine düzelirken bir kısmı hastayı hekime yönlendirecek kadar belirgin olabilir.  Çoğu pilonidal abse eğer  ilk drenajda içerdeki birikmiş kıllar temizlenmezse tekrarlama eğilimindedir.  Bir kısım PS’ler ise akut abse oluşumu dönemini daha silik atlatarak kronik akıntı ile kendini gösterir.  Bu hastalarda kaçınılmaz olarak daha kompleks sinüs ve fistül traktları ile karşılaşılır. 


Fizik muayene sonucu şu bulgular gözlenebilir:  Presakral orta hatta ödem ve/veya [[Nodül|nodül]], fluktüasyon, bir veya daha sık lezyondan pürülan akıntı, palpasyonda hassasiyet, ısı artışı, endurasyon ve/veya sellülit (genellikle minimal), kronik veya rekürren hastalıkta 2-5 cm uzunluğunda görünür veya palpe edilebilir kanallar, nadiren [[Ateş|ateş]], rektal muayenede hassasiyet ve/veya fluktüasyonun olmaması.
Fizik muayene sonucu şu bulgular gözlenebilir:  Presakral orta hatta ödem ve/veya [[nodül]], fluktüasyon, bir veya daha sık lezyondan pürülan akıntı, palpasyonda hassasiyet, ısı artışı, endurasyon ve/veya sellülit (genellikle minimal), kronik veya rekürren hastalıkta 2-5 cm uzunluğunda görünür veya palpe edilebilir kanallar, nadiren [[ateş]], rektal muayenede hassasiyet ve/veya fluktüasyonun olmaması.


Hastalığın klinik gidişi 4 kısımda incelenir:
Hastalığın klinik gidişi 4 kısımda incelenir:
36. satır: 36. satır:
*Gluteal yarığın, dar ve derin olmasına bağlı kıllara uygulanan emme kuvvetinin fazla olması  
*Gluteal yarığın, dar ve derin olmasına bağlı kıllara uygulanan emme kuvvetinin fazla olması  
*Derinin uzun süre massere ve nemli kalması  
*Derinin uzun süre massere ve nemli kalması  
*Uzun süre oturma, kötü [[Hijyen|hijyen]]  
*Uzun süre oturma, kötü [[hijyen]]  
*Obezite (şüpheli)  
*Obezite (şüpheli)  
*Gluteal yarıkta çatlak, yarık ya da skar dokusu olması  
*Gluteal yarıkta çatlak, yarık ya da skar dokusu olması  


Hastalığa ait predispozan faktör taşıyanlarda hastalığın meydana gelmesini veya tedavi sonrası tekrar ortaya çıkmasını önlemede en etkili yöntem kuyruk sokumu bölgesinin hijyenidir.  Bu bölgenin temiz ve kuru tutulması, kılların epilasyon veya traşla ortadan kaldırılması oldukça yardımcıdır, ayrıca uzun süreli oturmadan kaçınma, dar elbiselerin giyilmemesi, obezlerin kilo vermesi alınabilecek önlemlerdendir. Apse gelişen olgularda lokal [[Anestezi|anestezi]] ile apsenin drene edilmesi tek çözümdür. Bu sırada kist içindeki tüm apse içeriği, kıllar ve hücre atıkları temizlenmeli, apse duvarından kültür alınmalı ve sekonder iyileşme için kesi yeri açık bırakılarak günlük pansumanlar yapılmalıdır. Eğer önceden antibiyotik başlanmamış ve bölgede yaygın sellülit yoksa antibiyotik çoğu kez gerekmez. Ancak apse duvarından kültür alınmalıdır
Hastalığa ait predispozan faktör taşıyanlarda hastalığın meydana gelmesini veya tedavi sonrası tekrar ortaya çıkmasını önlemede en etkili yöntem kuyruk sokumu bölgesinin hijyenidir.  Bu bölgenin temiz ve kuru tutulması, kılların epilasyon veya traşla ortadan kaldırılması oldukça yardımcıdır, ayrıca uzun süreli oturmadan kaçınma, dar elbiselerin giyilmemesi, obezlerin kilo vermesi alınabilecek önlemlerdendir. Apse gelişen olgularda lokal [[anestezi]] ile apsenin drene edilmesi tek çözümdür. Bu sırada kist içindeki tüm apse içeriği, kıllar ve hücre atıkları temizlenmeli, apse duvarından kültür alınmalı ve sekonder iyileşme için kesi yeri açık bırakılarak günlük pansumanlar yapılmalıdır. Eğer önceden antibiyotik başlanmamış ve bölgede yaygın sellülit yoksa antibiyotik çoğu kez gerekmez. Ancak apse duvarından kültür alınmalıdır


== Tedavi ==
== Tedavi ==
47. satır: 47. satır:


İnfeksiyon başlayan ancak henüz apseleşmemiş olgularda (sellülit) hastaya bir kaç günlük istirahat önerilerek antiinflamatuar ve olası mikroorganizmalar için ampirik antibiyotik tedavisi uygulanmakla birlikte akut veya kronik pilonidal hastalıkta antibiyotik kullanılmasını destekleyen yeterince veri yoktur fakat immün süpresyon veya yandaş sistemik hastalık varsa kullanılabilmektedir.
İnfeksiyon başlayan ancak henüz apseleşmemiş olgularda (sellülit) hastaya bir kaç günlük istirahat önerilerek antiinflamatuar ve olası mikroorganizmalar için ampirik antibiyotik tedavisi uygulanmakla birlikte akut veya kronik pilonidal hastalıkta antibiyotik kullanılmasını destekleyen yeterince veri yoktur fakat immün süpresyon veya yandaş sistemik hastalık varsa kullanılabilmektedir.
Apse gelişen olgularda lokal [[anestezi]] ile apsenin drene edilmesi tek çözümdür. Bu sırada kist içindeki tüm apse içeriği, kıllar ve hücre atıkları temizlenmeli, apse duvarından kültür alınmalı ve sekonder iyileşme için kesi yeri açık bırakılarak günlük pansumanlar yapılmalıdır. Eğer önceden antibiyotik başlanmamış ve bölgede yaygın sellülit yoksa antibiyotik çoğu kez gerekmez. Ancak apse duvarından kültür alınmalıdır.


==== Sklerozan Enjeksiyonu ====
==== Sklerozan Enjeksiyonu ====
64. satır: 62. satır:
=== Cerrahi Tedavi ===
=== Cerrahi Tedavi ===


Cerrahi tedavi  genellikle [[Spinal_anestezi|spinal anestezi]] altında yapılır. Spinal anestezinin kontrendike olduğu durumlarda ( lokal enfeksiyon, selülit ) [[Genel_anestezi|genel anestezi]] ve [[Sedasyon|sedasyon]] tercih edilebilir. İşlem lokal anestezi ile yapılabilsede genelde lokal anestezi yetersiz kalmakta ve çoğu zaman ek [[sedasyon]] ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Ameliyat prone jack-knife pozisyonunda uygulanır.
Cerrahi tedavi  genellikle [[spinal anestezi]] altında yapılır. Spinal anestezinin kontrendike olduğu durumlarda ( lokal enfeksiyon, selülit ) [[genel anestezi]] ve [[sedasyon]] tercih edilebilir. İşlem lokal anestezi ile yapılabilsede genelde lokal anestezi yetersiz kalmakta ve çoğu zaman ek sedasyon ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Ameliyat prone jack-knife pozisyonunda uygulanır.


==== Eksizyon ve açık yöntem  ====
==== Eksizyon ve açık yöntem  ====
72. satır: 70. satır:
==== Eksizyon ve primer kapatma ====
==== Eksizyon ve primer kapatma ====


Açık yöntemdeki gibi [[Eksizyon|eksizyon]] yapıldıktan sonra yara kenarları primer olarak birbirine dikilebileceği gibi çeşitli tekniklerle yapılan flep rotasyonlarıyla yara kapatılabilir.  Flep rotasyonlarında nüks daha az olmakla birlikte hem ameliyat süresi uzundur hem de daha geniş bir alanda diseksiyon yapılma zorunluluğu bulunmaktadır.   
Açık yöntemdeki gibi [[eksizyon]] yapıldıktan sonra yara kenarları primer olarak birbirine dikilebileceği gibi çeşitli tekniklerle yapılan flep rotasyonlarıyla yara kapatılabilir.  Flep rotasyonlarında nüks daha az olmakla birlikte hem ameliyat süresi uzundur hem de daha geniş bir alanda diseksiyon yapılma zorunluluğu bulunmaktadır.   


Hastaya en uygun olan yöntem seçilmelidir. Ameliyat sonrasında nüksün azaltılması için alınabilecek önlemler hatırlatılmalıdır. 
Hastaya en uygun olan yöntem seçilmelidir. Ameliyat sonrasında nüksün azaltılması için alınabilecek önlemler hatırlatılmalıdır. 


 
 
TIPlopedi web sitesine yapılan tüm katkıların diğer katılımcılar tarafından düzenlenebileceğini, değiştirilebileceğini veya kaldırılabileceğini lütfen unutmayın. Yazınızın acımasızca düzenlenmesini istemiyorsanız, buraya göndermeyin.
Ayrıca, bunu kendiniz yazdığınızı veya herkese açık bir alandan veya benzeri ücretsiz bir kaynaktan kopyaladığınıza söz veriyorsunuz (ayrıntılar için TIPlopedi:Telif hakları sayfasına bakın). Telif hakkıyla korunan eseri izinsiz göndermeyin!

Sayfayı değiştirmek için, lütfen bölümünün altında yer alan soruya cevap verin (daha fazla bilgi):

İptal Düzenleme yardımı (yeni sekmede açılır)