Mrg ünitesinde sedasyon
MRG sırasında monitörizasyon ve resüsitasyon şartları daha güç olduğu, hastanın hareketsizliğinin sağlanması için daha derin sedasyon gerekliliği nedeniyle sedasyon ve anestezi uygulaması diğer ameliyathane dışı sedasyon işlemlerinden daha zordur. Ağrılı ya da invaziv işlemler sırasında hastanın hareket etmesi genellikle önemli sorun yaratmazken gelişmiş nörogörüntüleme işlemlerinde ufak hasta hareketleri bile görüntü kalitesinde sorunlar yaratabilir. Dolayısıyla, MRG sırasında, çocuğa sedasyon için verilen ilacın aynı zamanda hareketsizlik de sağlaması gerekmektedir.
MRG'de monitörizasyonun kendine özgü zorlukları vardır. Yeryüzünün 15000 katı manyetik alan bulunan MRG'de, ferromanyetik aletler tarayıcıyı bozabilir ya da yanıcı olabileceğinden hastaya zarar verebilir. Standart ferromanyetik monitörler ise manyetik sahanın dışına konularak kullanılmalıdır.
Radyoloji ünitelerinde, başarılı bir resüsitasyonu engelleyen birçok faktör vardır. Bunlar; zayıf ışıklandırma, sahanın sınırlı olması, hastaya ulaşmada yetersizlik, uygun destek ekibinin ve uygun aletlerin olmaması şeklinde sayılabilir. Bu nedenle, radyoloji ünitesine ait resüsitasyon planı mutlaka sedasyon öncesi yapılmalıdır. Geçmişte pek çok merkezde, MRG için sedasyon radyologlar tarafından uygulanmaktaydı. Halen, bazı merkezlerde girişimlerin çoğu için hafif düzeyde sedasyon radyologlar tarafından verilmektedir. Bazı merkezlerde ise MRG‘yi isteyen klinisyen sedasyonu hastaya uygulamaktadır. Ancak daha derin sedasyon gerektiren işlemler için, anestezi departmanının desteğini almak daha akılcı bir yaklaşımdır. Anestezi desteğinin ne şekilde verileceği standardize edilmediğinden konuya ilişkin bir rehber oluşturulması güçtür. İşleme ait koşullar ilgili departmanlar tarafından ortak belirlenerek gerekli ekipman ve ilaçlar MRG ünitesinde hazır bulundurulmalıdır.
MRG işlemi sırasında, sedasyonun temel amacı, iyi bir görüntü sağlanması için güvenilir koşulların sağlanmasıdır. MRG işlemi çocuklar açısından ebeveynlerinden ayrı ve kapalı bir ortamda kaldıklarından sorun teşkil etmektedir. Ayrıca, 95 desibele kadar gürültü oluşması sedasyon ihtiyacını doğurmaktadır. Sedasyon verilsin ya da verilmesin kulaklık kullanımının faydalı olduğu bildirilmektedir.
Anestezi ya da sedasyonun sağlanmasından sonra, havayolunun korunmasının çok büyük önemi vardır. Baş petlerle uygun pozisyonda tutulmalıdır. Bu amaçla geliştirilmiş ve çocuğu MRG cihazının içindeyken stabil tutmaya yarayan çeşitli enstrümanlar bulunmaktadır. Ek oksijen ihtiyacı nazal ya da oral maskelerle verilebilir. Ayrıca, havayolu obstrüksiyon öyküsü, obezite, gastroözefageal reflü, artmış kafa içi basıncı, kardiyopulmoner instabilite ya da bilinç değişikliği bulunan olgularda hipoventilasyon ve hipoksemi riski olduğundan havayolunun korunması şarttır.