Okülokardiyak refleks

TIPlopedi sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Trigeminal-vagal refleks olarak da bilinen bu önemli refleks, özellikle ekstraoküler kasların ve irisin çekilmesi ile göz içi ve orbita içi basıncın aniden yükselmesi ile gelişir. Okülokardiak refleks (OCR) kalp hızında aniden %20'den fazla azalma veya traksiyon sırasında kalp hızı dikkate alınmaksızın aritmi gelişmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bazı yayınlarda ise kalp hızında aniden %10'dan veya 8-10 atım/dakika'dan fazla azalma kriter olarak alınmıştır. Bu refleks sıklıkla bradikardiye, bazen de karmaşık disritmllere ve sinoatrial arreste neden olabilmektedir.

Okülokardiak refleksin  afferent yolunu nervus trigeminus, efferent yolunu nervus vagus oluşturur. 

Ameliyat sırasında OCR sıklıkla cerrahın göz küresi ve etrafındaki dokulara yaptığı bası ile ortaya çıkar bu durumda cerrahın uyarılması ve göz basısının ortadan kalkması ile genellikle sonlanır.

Atropin ve glikopirolat gibi intravenöz antikolinerjiklerin profilaktik kullanımı ile OCR oluşumu azaltılabilir. Atropin kalbin periferik muskarinik reseptörlerini bloke eder, sinoatrial düğümdeki uyarılabilirliği ve uyarının AV düğüme iletimini arttırır. Ketaminde sempatik aktiviteyi arttırarak okülokardiak refleksteki vagal yanıtı baskılar, bu nedenle sevoflurane, halotan ve propofolle kıyaslandığında daha ketamin primer anestezik ajan olarak kullanıldığında okülokardiak refleks insidansı daha azdır.

Retro veya peribulbar blok ile silier ganglion blokajı ile okülokardiyak refleksin afferent ayağı köreltilerek okülokardiyak refleks oluşumu azaltılabilir.

Fentanil, sufentanil, remifentanil gibi  hızlı etkili opioid ajanlar okülokardiyak reflekse bağlı oluşan bradikardiyi potansiyelize edebilirler.