Panik atak

TIPlopedi sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Panik ataklar, çarpıntı ve takipne gibi bedensel belirtilerin eşlik ettiği, göreceli olarak kısa süren, diğer anksiyete bozukluklarında da görülebilen, akut olarak beklenmedik biçimde ortaya çıkan yoğun anksiyete nöbetidir. Tipik belirtiler nefes almakta güçlük, takipne, taşikardi, titreme, baş dönmesi, sıcak veya soğuk basması, göğüste rahatsızlık hissi, depersonalizasyon ve derealizasyon ile ölüm korkusudur. Bu fizyolojik belirtilerin yanında plan yapma, düşünme, usa vurma gibi yetilerin geçici olarak kaybedilmesi ve bulunan ortamdan kaçmak ya da uzaklaşmak için yoğun bir istek duyulması panik atağın diğer temel özellikleridir.

Bu belirtiler aniden ortaya çıkar, giderek artan bir hız ile başlangıcından sonraki 10 dakika içinde doruğa ulaşır, otuz dakika içinde azalır ve en fazla bir saatte sonlanır. Genellikle kendiliğinden ortaya çıkar. Hastalar yaşadıkları bu durumu “çok korkutucu, dehşet verici ve yaşamlarının en kötü deneyimi” olarak tanımlarlar. Çoğu, “artık sonunun geldiği” duygusunu yaşamıştır. Atak sırasında çok sayıda ve şiddetli, bedensel ya da bilişsel belirtiler ortaya çıkmaktadır. Panik atak deneyimi olan kişiler sıklıkla Acil servislere, Kardiyoloji, Dahiliye ya da Nöroloji doktorlarına başvururlar.

Karbondioksit (% 5’den %35’e karışımlar), sodyum laktat ve bikarbonat, yohimbin (α2 –adrenerjik reseptör antagonisti), fenfluramin (seratonin salıcı ajan), M-klorofenilpiperazin (M-CPP), β Karbolin ilaçlar, flumazenil, kolesistokinin, kafein, isoproterenol gibi ajanlar panik atak oluşturabilirler.

Panik atağı tanısı için atak sırasında, DSM-IV’ e göre toplam 13 bedensel ya da bilişsel belirtiden en az dördünün korku duygusuna eşlik etmesi gereklidir. Eğer panik atağı sırasında dörtten az sayıda belirti ortaya çıkıyorsa o zaman “sınırlı belirtili panik atağı” tanımlaması yapılır. Bu tür ataklara genellikle hafif seyirli panik bozukluğunda karşılaşılmaktadır. Nadiren, irritabilite ve öfke patlamaları şeklinde kendini gösteren atipik panik ataklarıyla karşılaşılmaktadır.

Panik atakları gece uykuda da gelebilmektedir (nokturnal panik atak). Kişi uykudan büyük bir korkuyla uyanır. Bazı hastalar uykuya dalmaktan korktukları için uyumamaya çabalarlar.

Panik atakları atağın başlangıcı ile durumsal tetikleyiciler arasındaki ilişkiye göre kabaca iki biçimde kendini gösterebilir:

  1. Beklenmedik panik atakları; panik atağının başlangıcı durumsal bir tetikleyiciyle ilişkili değildir. Ataklar nedensiz ve spontan olduğu için hastalar atağın ne zaman ve nerede geleceğini bilemezler.
  2. Durumsal panik atakları; PA değişmez bir biçimde durumsal bir tetikleyici ile karşılaşıldığında ya da karşılaşılacağı düşünüldüğünde ortaya çıkmaktadır.Başka deyişle bu atakların ne zaman ve nerede olacağı önceden kestirilebilir.Durumsal ataklar daha çok sosyal ve basit fobilerde görülür.

PB hastalarının önemli bir kısmında hem durumsal, hem de spontan ataklar birlikte bulunmaktadır.

DSM-IV’e göre Panik Atak tanı ölçütleri:

Aşağıdaki belirtilerden en az dördünün (ya da daha fazlasının), ani olarak başladığı ve 10 dakika içinde en yüksek düzeyine ulaştığı, yoğun bir korku ya da rahatsızlık döneminin olması:

  1. Çarpıntı, kalp atımlarının hissedilmesi, kalp atım hızında artma olması,
  2. Terleme,
  3. Titreme ya da sarsılma,
  4. Nefes darlığı ya da boğulma hissi,
  5. Soluk kesilmesi,
  6. Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkııntı hissi,
  7. Bulantı ya da karın ağrısı,
  8. Baş dönmesi, dengesizlik, sersemlik hissi ya da bayılacakmış gibi olma,
  9. Derealizasyon ya da depersonalizasyon,
  10. Kontrolünü kaybedeceği yada çıldıracağı korkusu,
  11. Ölüm korkusu,
  12. Paresteziler (uyuşma ya da karıncalanma hissi),
  13. Üşüme ya da ateş basmaları gibi belirtilerdir.

Panik Atak için ayrı bir tanı kriteri grubunun olmamasının nedeni, panik atakların panik bozukluk dışında diğer mental bozukluklarda, özellikle özgül fobi,sosyal fobi ve posttravmatik stres bozukluğunda da görülebilmesidir. Panik ataklı hastada, sosyal fobiler (topluluk içinde yemek yeme, bir gruba karşı konuşma, yabancılarla konuşma gibi) olabildiği gibi, panik atakların tekrarlanabileceği durumlara karşı da hastanın fobileri (asansör, toplu taşıma araçları, köprü ve otobanlarda araba kullanma, camiler v.b.) olabilir.