Plazmaferez

TIPlopedi sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Plazmaferez (plazma değişimi) sürekli değişen ve gelişen tekniklerle birlikte yaklaşık 80 yıldır uygulanan bir tedavi yöntemidir. Plazmaferez işlemi, birçok yönden hemodiyaliz uygulamasına benzer. Plazmafereze dayalı tedavi yöntemlerinin özü, immün kompleksler, proteine bağlı toksinler, otoantikorlar ve yüksek molekül ağırlıklı solütler ile proteine bağlı solütlerin uzaklaştırılmasına dayanır; solütlerin bu uzaklaştırmasının klinik etkisi genellikle immünsupresif tedaviden daha hızlıdır. Plazmaferez tedavisi ile birlikte genellikle altta yatan hastalığa yönelik immünsupresif tedavi de başlanır.

Kan başlıca dört bölümden oluşur: Eritrositler, Lökositler,Trombositler ve Plazma. Bu dört komponentten herhangi birisinde problem varsa aferez prosedürü ile temizlenebilir. Temel mantık kanın vücut dışına alınması, kan hücrelerinin plazmadan ayrılması ve kan hücrelerinin taze donmuşplazma ya da benzerleri ile karıştırılarak tekrar dolaşıma verilmesidir. Aşağıdaki aşamaları içerir:

  1. Hastanın kanının dışarı alınması,
  2. Alınan kanın sıvı ya da plazma kısmının kandan ayrılması,
  3. Tüm eritrosit ve lökositlerin tekrar hastaya verilmesi,

Plazmaferez işlemi için yeterli kan akımı (yaklaşık 40-60 ml/dakika) ve kanın sistemde antikoagülasyonu gereklidir. Plazmaferez işlemi özel plazmaferez makinesi ve özel membran gerekir. Plazmaferez için yeterli kan akımını sağlamak için, tedavinin süresi göz önünde bulundurularak femoral, subklavyen veya internal juguler venin kateterizasyonu veya arteriyovenöz fistül açılması gerekir. Plazmaferez tedavisi oldukça pahalı bir tedavi yöntemidir. Plazmaferez tedavisi esnasında birçok komplikasyon izlenebilir. Plazmafereze bağlı mortalite değişik serilerde 1/400 ile 1/5000 arasında değişir. Ölümlerin birçoğu fatal kardiyak aritmi ile ilgilidir. Kardiyak aritmilerin en önemli nedeni sitratın antikoagülan olarak kullanılmasıdır. Ölümlerin yaklaşık 1/3’ünden akut akciğer ödemi veya erişkin (adult) respiratuvar distres sendromu sorumludur. Pulmoner komplikasyonlar, önemli ölçüde replasman sıvısı olarak plazmanın kullanıldığı işlemlerde görülmektedir. Diğer ölüm nedenleri, tromboembolik olay, kanama, anafilaksi, vasküler yol ile ilgili komplikasyonlardır. Minör komplikasyonlar ise işlemlerin % 20-30’unda izlenir.

Ayrıca plazmaferez işlemi ile ilişkili vasküler girişim yolu veya antikoagülasyona ait komplikasyonlar izlenebilir. Antikoagülan amacı ile sitrat kullanılırsa, hipokalsemi ve metabolik alkaloz sorun olabilir. Replasman sıvısı olarak plazma kullanılırsa, plazma transfüzyonuna ait hepatit, AIDS gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Viral enfeksiyon ve alerjik reaksiyon riski yüksek olduğundan genelde taze donmuş plazma rutinde tercih edilmez. Bunun yerine bir çok merkezde salin solüsyonuya da sterilize human albümin tercih edilir. Bir seansta iki-üç litre plazma değişimi yapılır. Geniş bir venden periferik damar yolu ya da santral damar yolu açılır. Santral yol yüksek akım hızına izin verir. Ancak özellikle bakteriyel olmak üzere enfeksiyon komplikasyonu riski yüksektir.Kan vücut dışına alındığında pıhtılaşma problemini çözmek gerekir. Bu amaçla antikoagülan ajanlar kullanılır. Bu ajanların bir kısmı işlem sırasında dolaşıma geçer.

Üç yöntem vardır:

Aralıklı Sıvı santrirügasyonu; Yalnızca bir venöz kateter yeterlidir. Her seferinde yaklaşık 300 ml kan vücut dışına alınır. Plazma ve kan hücreleri ayrılır.

Devamlı sıvı santrigügasyonu; iki venöz yol kullanılır. Bu yöntemde bir seferde çok az bir kan volümü vücut dışına alınır.

Plazma filtrasyonu; İki venöz yol kullanılır. Plazma standart hemodiyaliz ekipmanı ile filtre edilir. Her seferinde 100ml kan vücut dışına alınır.

Plazmaferez işleminde ilk aşama plazma ile kanın şekilli elemanlarının birbirinden ayrılmasıdır (plasma separation, primer filtration). Primer filtrasyon ile plazma ayrıldıktan sonra 3 değişik plazmaferetik yöntem uygulanabilir;

  1. .Basit plazma değişimi
  2. .Çift filtrasyon
  3. .Adsorbsiyona bağlı yöntemler


Nefroloji kategorisinden sayfalar